İnşaat ve Gayri Menkul Sektörü Vizyon Çalıştay™ Raporu
Yarım günlük çalışmanın ilk kısmında, ‘yurtiçinde inşaat ve gayri menkul sektörü nasıl büyütebiliriz?’ sorusu kullanılarak çalışılmıştır. Bu kapsamda 40 fikir elde edilmiş, bu fikirler rapor içinde sentezlenip kısaca özetlenmiştir.
Yurtiçi pazarın büyümesi açısından, kamunun piyasayı düzenleyici ve yönlendirici rolü öncelikle dikkat çekmektedir. Tüketicileri gözeten inşaat firmalarını uluslararası rekabete hazırlayan, iç piyasa oluşturulması gerekliliği üzerinde durulmuştur. İmar planlarının katılımcı ve öngörülü bir şekilde; kent kültür dokusunu gözeterek hızla tamamlaması, bu planlara sadık kalınması üzerinde en çok durulan konu olmuştur. Mevzuatı geliştirerek kolay işleyişin sağlanması dile getirilmiştir.
Devletin piyasayı büyütücek master planlar yapması konusu üzerinde durulmuştur. Uzun dönemli yatırım planlamasına ilave olarak kentsel yenileme olarak adlandırılan, sınırlı bir şekilde uygulanan kentsel dönüşüm konusunun, yeniden çok daha etkili ele alınması gereğine dikkat çekilmiştir.
Sektördeki aktörlerin gelişmesi gerekmektedir. Sektörün kamu tarafında operasyonel konularda Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ilave olarak; ekonomik konularda yurtdışı büyüme hedefleri gözetilerek Ekonomi Bakanlığı ile çalışmasına ihtiyaç olduğu dile getirilmiştir. Sektörün nitelikli iş gücü ihtiyacının giderilmesi, tüketicilerin ve arsa sahiplerinin bilinçlenmesinin gereğinin altı çizilmiştir.
Sektörün sağlıklı gelişmesi açısından; rekabet ortamının düzenlenmesi gerektiği belirtilmiş , kamunun özel sektör ile rekabete girmemesi üzerinde durulmuştur. İnşaat ve gayrimenkul sektöründe kontrolsüz girişlerin düzenlenmesi gerektiği, herkesin heves ederek inşaat ve gayri menkul sektörüne girmesinin uygun olmadığı, bir tür sertifikasyonun gerektiğikonularının altı çizilmiştir.
İhale mevzuatı en temel ve acil konu olarak ele alınmış; düzenlemenin artık ‘en düşük fiyatı verene işin verildiği’ bir uygulama olmaktan bir an önce çıkması gerektiği belirtilmiştir.
Sektörün girdi maliyetlerinin azaltılması konusu üzerinde durulmuştur. Sektörün hız kazanması açısından; yeni, daha az maliyetli finansal araçların geliştirilmesi belirtilmiş, niteklikli uluslararası standartlara uygun, düşük fiyatlı hammadde girdisi sağlanmasının fayda sağlayacağı dile getirilmiştir.
Çalışmanın ikincikısmında, ‘yurtdışı pazarda nasıl büyüyebiliriz?’ sorusu kapsamında çalışılmış, 35 fikir elde edilmiş, bu fikirlerin sentezi ise aşağıdaki gibi olmuştur.
Türk inşaat sektörü son 10 yılda % 240 büyürken, Dünyada inşaat sektörünün % 300 büyümesine paralel olmuştur. Şimdiki gibi devam edilirse daha fazla büyümenin mümkün olmadığı gözükmektedir.
Öncelikle yurtdışında kaybettiğimiz pazarları geri almalı daha sonra diğer pazarlarda ilerlemeliyiz. Bu doğrultuda yapmamız gerekenler bu raporda ele alınmış, bu bölümde kısaca özetlenmiştir.
Kaybettiğimiz ve zayıfladığımız pazarlarda; önümüzdeki 10 yılda içinde tahmin edilen 2,5 trilyon dolarlık konut pazarından, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık bir kısmını hedeflemesi gerektiği dile getirilmiştir.
Yurtdışı pazarlarda büyümek için öncelikli gerekenler; proje finasmanı, alacak sigortası ve teminat mektubu desteği gibi finansal kolaylıklar olarak sıralanmıştır.
MENA bölgesine yönelik olarak, kamu firmalarının ana üstlenici olmadan, sadece pazarlama kolaylığı sağlamak amacı ile orta büyüklükteki inşaat firmalarını bir şemsiye altında toplayarak götürmesi önerilmiştir. Bunun olamadığı durumlarda hedef pazarlarda ticareti kolaylaştırıcı yapı ve süreçler oluşturulmalı; İngiliz Ticaret Odası örnek alınmalı, bu konuda İTO’nun aktif rol alması değerlendirilmelidir.
Türk inşaat ve gayri menkul sektörünün imajını yükseltme, koruma kapsamında; kalite ve iş etiği anlamında uygun davranmayan firmaların verebileceği zararların önlenmesi konusu üzerinde durulmuş, bu konuda sistem kurulmasına ihtiyaç duyulduğu gündeme getirilmiştir.
Zayıf olduğumuz ya da halen yer almadığımız pazarlara girmek için; proje firmalarının ve girişimcilerin hızlı büyüyüp gelişmesinin desteklenmesi önerilmiştir. Proje mühendislik firmalarımızın hedef yurt dışı standartlarda proje yapar hale gelmeleri; Türk firmalarının yurtdışı pazarlarda iş alma etkinliğine fayda sağlayacağı temel bir konudur. Sözkonusu proje firmalarının hızlı gelişmesi ve güçlenmelerinde; tercihli tedarikçi olarak kontrol altında güçlendirilmeleri gözetilmelidir. Buna ilave olarak Ekonomi Bakanlığının halen kamu projelerinde sağladığı yurtdışı teşviğin kapsamını genişletilmesi önerilmiştir.
Halen içinde yer almadığımız Çin ve Amerika pazarları, şimdiden ufak adımlarla girilmesi gereken pazarlar olarak sıralanmıştır.
Türk inşaat ve gayri menkul sektörleri açısından yurtdışı standartlara uyum sağlanması önemli bir diğer konudur. Bu doğrultuda FIDIC standartlarına hızla adapte olunması, Eurocod seviyesine çok hızlı şekilde Türk firmalarının uyum sağlamasıgerekmektedir. TSE ile bakanlık arasında kalmış mevzuatı kimin hazırlayacağı konusu bir an önce çözülmelidir. Türk yapı malzeme endüstrisinin; uluslararası standartlara uyumlanması, hızlı ürün yerlileştirme ve kalite arttırma hamlesi gerçekleştirmelidir.
Yurtdışı büyümeyi yöneten, teşvik eden, hedef koyan, performansı takip edip ölçen kamu ile özel sektörün işbirliği içinde çalışacağı aktif bir yapı oluşturulmalıdır. 1 Ocak 2015 tarihli raporun tamamına ulaşmak için linki tıklayınız.