“Okul için değil, yaşam için öğreniriz! (Latince: Non scholae, sed vitae discimus!)
Bir sistemin gerçek performansı, büyük stratejik planlarda değil, günlük operasyonların nabzında atar. Süreçlere ve operasyonlara hakim olmak, sadece neyin yapıldığını bilmek değil, aynı zamanda ne zaman, neden ve nasıl yapıldığını da tam olarak anlamak demektir. Bu hakimiyet, bir makinenin her dişlisini, her somununu tanımak gibidir; sadece çalışmasını değil, sesinden bile ne durumda olduğunu anlayabilmektir. Bu derin bilgi, olası sorunları daha ortaya çıkmadan öngörmenizi, küçük sapmaları büyük krizlere dönüşmeden önce tespit etmenizi sağlar.
Günlük yönetimin ustalıkla yapılması, sistemi durağan bir yapı olmaktan çıkarıp, canlı ve sürekli gelişen bir organizmaya dönüştürür. Sürekli iyileştirme kültürü, toplantı odalarında başlayan bir beyin fırtınası değil, sahada, operasyonun tam kalbinde atılan adımlarla beslenir. Bir sürecin her aşamasına hakim olan bir yönetici, her geri bildirimi bir veri noktasıolarak görür, her aksaklığı bir iyileştirme fırsatı olarak değerlendirir. Bu hakimiyet, kağıt üzerindeki mükemmel planları, sahadaki gerçek başarı hikayelerine dönüştüren en önemli unsurdur. Çünkü başarı, sadece stratejinin değil, aynı zamanda günlük, titiz ve sürekli operasyonel mükemmelliğin bir sonucudur.